Hakkımda

21 Ocak 2010 Perşembe

Defne mitoloji

(Defne) Hikayesi: Bir gün Apollon, kıyıları ağaçlarla gölgelenen ırmağın kenarında güzel bir genç kız görür. Orontes'in (Günümüzde Asi olarak bilinen, Türkiye'nin Antakya ilnin ortasından geçerek Akdeniz'e dökülen nehir) kızı olan bu güzel su perisinin adı Daphne idi ve Apollon, görür görmez ona aşık olmuştu. Daphne, ormanın derinliklerinde dolaşmaktan zevk alırdı. Ay ışığında yabani hayvanları kovalamak, avlamak en büyük eğlencesi idi. Yalnız başına dolaşmayı çok severdi. Dahası Daphne, hayatı boyunca yalnız ve bakire olarak yaşamaya yemin etmişti. Erkeklerden nefret ediyordu. Bu yüzden evlenmeyi kesinlikle istemiyordu. Fakat Apollon ona delicesine tutulmuş peşini bırakmıyordu. Ormanda karşılaştıklarında Apollon, güzeller güzeli bu kızla konuşmak ister ancak Daphne ondan korkarak koşmaya başlar. Apollon ne dese onu durmaya ikna edemez, Daphne korkmuştur bir kere. Yorgun düşene kadar koşar koşar koşar. Daha fazla koşacak gücü kalmadığında yere yıkılır ve toprak anaya yalvarmaya başlar. “Ey toprak ana beni ört, beni sakla, kurtar” Toprak ana onun yakarışını duymuştur. Az sonra Daphne, yorgunluktan ağrıyan bacaklarının sertleştiğini, odunlaşmaya başladığını hisseder. Gri renk bir kabuk göğsünü kaplar. Güzel kokulu saçları yapraklara dönüşür ve kolları dallar halinde uzanır, küçük ayakları ise kök olup toprağın derinliklerine doğru iner. Apollon, sevdiği kıza sarılmak isterken Defne ağacına çarpınca şaşırır. O günden sonra Defne ağacı, Apollon'un en sevdiği ağaç olur ve defne yaprakları onun saçlarının çelengi olur. Kahramanlara ödül olarak ta defne yapraklarından yapılma taçlar takılır.
Son Güncelleme: 20-01-2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder