Hakkımda

21 Ocak 2010 Perşembe

zeytin ağacı

Zeytin Ağacı Familyası: Zeytingiller (Oleaceae). Türkiye'de yetiştiği yerler:


Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Marmara bölgesi. Nisan-mayıs ayları arasında yeşilimsi-beyaz renkli çiçekler açan, 5-15 m yüksekliğinde, kışın yapraklarını dökmeyen uzun ömürlü ağaç. Gövdeleri çok dallı, Özellikle yan dallar tepe dallardan daha gelişmiş, gri renkli ve yer yer çatlamış kabukludur. Yapraklar kısa saplı, karşılıklı dizilmiş, oval veya mızrak şeklinde, derimsi üst tarafı koyu yeşil, alt tarafıgrimsi yeşil renkli ve tüylüdür. Çiçekler bileşik salkım durumlarında toplanmışlardır. Meyveleri zeytin adını alıp ekim ile ocak ayları arasında olgunlaşırlar. Oval şekilli ve eriksi olan meyveler önceleri yeşil renkli, daha sonra mor veya siyah renge dönerler. Zeytin ağaçları 700-2000 yıl kadar yaşayabilirler.Zeytin ağaçları killi-kireçli ve su geçirebilen topraklarda iyi yetişir. Engebeli ve yamaç, fakat ılık rüzgarlı olan yerlerde yetiştirilebilir. Ancak yabani olan zeytin ağaçları aşılanarak verimli hale getirilebilmektedirler.Zeytinin anavatanı Anadolu'dur. Ege adalarından Yunanistan, İtalya, Fransa ve İspanya'ya kadar uzanmış ve buradan da Kuzey Afrika'ya geçmiştir. Yine Güney Anadolu yoluyla, Suriye, Mısır, Fas'a kadar uzanarak bütün Akdeniz kıyılarını sarmıştır. Üçüncü bir kol olarak da Afganistan ve Pakistan'a kadar uzanmıştır.Dünyada 80 milyon dekar üzerinde 750 milyon zeytin ağacı vardır. Memleketlere göre zeytin ağacı varlığı çoktan aza doğru; İspanya, İtalya, Yunanistan, Türkiye, Portekiz, Tunus, Fas, Suriye, Arjantin ve diğerleri olarak sıralanmaktadır. Zeytinyağı üretiminde ise sırasıyla İspanya, İtalya, Yunanistan, Türkiye, Tunus, Portekiz, Fas, Cezayir, Arjantin, Suriye, Ürdün ve diğerleri gelmektedir. Yağlık zeytin ağaçları sofralık çeşitlerine göre % 85 nispetinde olup, son yıllarda sofralık zeytinler daha karlı hale geçmesi ve hem de beslenmede önem kazanması sayesinde büyük bir artış göstermiştir.Dünyada yemeklik (sofralık) zeytin üretiminde ve tüketiminde Türkiye birinci sıradadır. Türkiye'yi İspanya, Yunanistan ve İtalya takip etmektedir. Zeytinyağı üretim ve tüketiminde ise şahıs başına düşen miktar olarak dördüncü sıranın altındadır.Türkiye'de 8 milyon dekar alan üzerinde 83 milyon zeytin ağacı bulunmakta ve her geçen yıl da bu rakam artmaktadır. Son yirmi yılda zeytin ağacı adedinde ikibuçuk misli artış olmuştur. İllere göre en çok zeytin ağacı İzmir, Aydın, Muğla, Balıkesir, Bursa, Gaziantep, Çanakkale, Hatay, Manisa, Antalya, İçel olarak sıralanır. Sofralık zeytin ağacının dağılışı olarak Bursa ilk sırada olup Bursayı, Aydın, İzmir, Antalya, Balıkesir, Çanakkale, Manisa, İçel, Gaziantep, Hatay ve Muğla takip eder. Genel bir değerlendirme yapılacak olursaMarmara bölgesiyle Akdeniz bölgesi başta gelir. Yılda ortalama 1.400.000 ton zeytin tanesi istihsal edilir. Sofralık olarak ise sadece bu rakam 600.000 ton kadardır (1991).Zeytin su, protein, yağ, selüloz, fosfor, kükürt, kalsiyum, klor, demir, bakır, manganez, A,C,E vitaminlerinden meydana gelmiştir. 100 gram zeytinde 224 kalori vardır. 100 gram zeytinyağında 30 miligram E vitamini bulunmaktadır. Bileşiminden de anlaşılacağı gibi çok besleyici bir gıdadır. Zeytinin et kısmında % 10-25, çekirdeğinde % 25-50 oranında yağ vardır.Kullanıldığı yerler: Zeytin ve yağı dünyanın en makbul yemeklik yağlarındandır.Tarih boyunca sağlığın korunmasında ve hastalıklara karşı kullanılmıştır. Safra kesesi hastalıklarında, sindirim organlarının normal çalışmasında, karaciğerin temizleyicisi olması, şişkinliklerin giderilmesi, kan çıbanı, ekzemanın tedavisinde, ağrı giderici, raşitizm hastalığı ve saç dökülmesinde haricen kullanılmıştır.Zeytin yaprakları kaynatılarak suyunun içilmesi halinde idrar söktürücü, tansiyon düşürücü ve şeker hastalıklarında; zeytinyağı pişiklerde, mide-barsak hastalıklarında, kabızlıkta, el ve yüz çatlaklarının iyileştirilmesinde emniyetle kullanıla gelmiştir.Zeytin bu özelliklerinden dolayıKur'an-ı kerimin 35. ayetinde övülmüş, mübarek bir bitki olarak bahsedilmiştir. Zeytinden Yüce Peygamberimiz de sık sık bahsetmiş, hurma, su, zeytin ile iftar edilmesi de fıkıh kitaplarında beyan edilmiştir. Mideyi doldurmadığı halde çok besleyici özelliğinden dolayı tasavvufta riyazet yapanlara zeytin verilirdi. Yine çok önemli bir sünnet olan misvak hususunda da erak ağacı dalından yapılan misvak bulunmazsa, zeytin ağaçlarının çokça lif veren dal veya köklerinden faydalanılacağı bilinmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder